Pınar Sibirsky Akademi'ye Hoşgeldiniz

"Oğlum Devin 19 aylıkken Pınar Hanım’dan haberdar oldum. Pınar Hanım’dan danışmanlık alma karar anımı dün gibi hatırlıyorum: Oğlumun en fazla on beş dakika süren gece uykusu arasında gece çalışmalarımı tamamlayamamak beni oldukça stres etmiş iken, daha fazla beklemenin bir faydası olmayacağını anladım. 19 aylık ve hala emzirdiğim oğlum, önceleri emerek desteklenen bir gece uykusu yaparken, artık aylardır ayakta saatlerce sallanmayı da rutinine eklemişti. Kesinlikle kendi karyolasında uyumaması, uyur vaziyette iken bile karyolasına koyar koymaz uyanması, ancak ebeveyn yatağında uyuması, ebeveyn yatağında uyurken de hareketli uyuduğundan çift kişilik yatağa bir türlü sığamaması, yatağın yüksek olmasından ötürü bizim sürekli kameradan oğlumu aman düşmesin diye kontrol etmemiz ve tüm bunlara karşın doğumundan itibaren geceleri kesintisiz olarak en fazla üç saat uyuması. Ama 19 aylık iken artık üç saati bile mumla arar olmuştuk. Tabi her uyandığında tekrar emzirme tekrar ayakta sallama, bizi çok yıpratır olmuştu. Her ne kadar oğlum 3 aylık iken dahi uyku eğitimi düşünmüş olsam da, zamanla uyanma aralıklarının azalacağını ve kısalacağını umdum; ama aksi gerçekleşti. Her ay daha da kötüye gidiyordu. 19 aylık iken ne bir öğle ne de bir gece uykusunu kendi karyolasında geçirmiş olan oğlum için eğitimin ilk günü zorlu geçti. Ama iyi ki o bir defaya mahsus ağlama gerçekleşmiş; şimdi karyolasına koyduğumuz gibi uykuya dalan (bazen uyku arkadaşı ile bir süre oynar ve kendiliğinden uykuya dalar), belirli bir uyku düzenine sahip, daha mutlu, huzurlu ve elbette daha sağlıklı bir çocuk. Bir de şunu belirtmek istiyorum: Eğitimimizin son günü, karyolasına koyduktan sonra Devin iki dakika ağladıktan sonra uykuya dalmıştı ve Pınar Hanım’a ne zaman Devin’in hiç ağlamadan uykuya dalacağını sormuştum. Çünkü asıl hedefim oydu ve bunu başarabilmek istiyordum. Pınar Hanım da bana, iki dakika ağlayıp uykuya dalmak ile hiç ağlamadan uykuya dalmak arasında zamansal olarak bir farkın olmadığını söylemişti. Oğlum, ertesi gün ve sonrasında öğle uykusunda ağlamadan uykuya daldı. Pınar Hanım gerçekten işinin piri. Eğitime başlamadan endişem, çocuğa öğrenilmiş çaresizlik ile uykunun öğretilecek olup olmamasıydı. Ancak gördüm ki, çocuk çaresizlikten uyumayı öğrenmiyor; 19 aydır süregelen bir alışkanlıktan kurtuluyor yalnızca. O alışkanlığı bırakırken de elbette tepki gösteriyor ve bu tepkisi de tabiki ağlamak oluyor. Eğitimi almamızın üzerinden tam üç ay geçti. Oğlumuz akşam saat sekizde ağlamadan ve kendiliğinden uykuya daldığında mutlulukla Pınar Hanım’a oturduğumuz yerden tekrar tekrar teşekkür ederiz. İyi ki var. Pınar Hanım ile alacağınız uyku eğitimi, çocuğunuza ve kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik, verebileceğiniz en güzel hediye. "

Cansu Üçeş

"Hayatımın dönüm noktası olmuştur kendisiyle tanışmam... Çölde susuzluktan ölmek üzere olup, su bulacağına da inancı olmayan bir insan misali, yaşadığım annelik serüvenimle birlikte geçirdiğim ağır uykusuz gecelerin sonunda derin bir depresyonun eşiğine girmiştim…Dönüm noktam demiştim kendisi için. Şu günlerde anneliğimin birinci yılını kutlamaya hazırlanırken geçmişe şöyle bir döndüm de, anneliğimin ilk yarısı uykusuzluktan kıpkırmızı olmuş, beynim bulanmış, uykuya hasret depresif bir kadın olarak geçirmişim. Anneliğimin ikinci yarısına bakıyorum (yaklaşık 20 aralık gibi tanıştım kendisiyle) kimse inanamıyor ama akşam 7’de bebeklerimi uyuttuktan sonra kocamla gezmelere de gidiyorum, misafir de ağırlıyorum, hatta bazen bana kalan o bol boşlukta ne yapacağımı şaşırıp da öylece kalıyorum. En önemlisi yaşıyorum, hayata döndüm ve böylelikle öğrendim ki "bebek gibi mışııııl mışııııl" uyumak tabiri gerçekmiş. Hayatım sıfırlandı sanki ve ben yeniden doğdum. Kendisiyle ilgili ne yazsam ne söylesem az. Bizden ikiz bebeklerime verdiği eğitim karşılığı o kadar az bir miktar ücret almış ki, eğitimin bize kazandırdıklarının yanında lafı bile olmuyor. Ailece kendisine karşı aşırı bir hayranlığımız oluştu. O bilmiyor ama biz onu hep sevgiyle ve minnetle anıyoruz. Umarım uykusuzluktan çıldırmış birçok bebeğe uyku annesi olmaya devam eder. "

Ekşi Sözlük / kozadaki tirtil

"Eşimin bütün inanmamaları ve - her çocuk kendine özeldir, eğitimle uyku mu olur- laflarıyla birlikte delirmeyi en uç noktada yaşadığım zamanda, ‘’Yeter!’’ diyerek karar verdim eğitime. Geceleri her yarım saatte bir uyanıp ağlayan ve gündüz hiç uyumayan bir bebek haline gelmişti 5 aylık bebeğim ama Pınar Hanım mucize gibi değdi hayatımıza. Eşimin yoğun nöbet döngüsünde nefes almaya başladık, kendime zaman ayırmaya başladım ve her şeyden önemlisi uyumak… Allah’ım uyuyabiliyorum!!! İlk zamanlar o kadar boşluğa düştüm ki, resmen çocuğum uyuduğu zaman sıkılmaya başladım. Meğer insan dinlenmeyi, uyumayı, boş boş yatmayı ne çok özlüyormuş. Sanki sihirli değnekle değdiniz hayatımiza Pınar Hanım. Darısı uykusuz tüm annelerin ve uyuyamayan tüm bebeklerin başına… "

Hande Çalış